-
[QUOTE=security;169026]Benim başka iddalarımda var su, suyu çok pahalı içeceğiz, hemide altın neyin bozduracağız damacasına,[/QUOTE]
yok hocam su işi kolay .. cok sorun olmaz dert edilecek şey degil.. hidroliz sonucu acıga cıkan h ve oksijeni tekrar birleştir baska bi ortamda safsu iki avucta minerali attınmı oldu biitti.. en kotu bu yolla elde edilir.. cogu yerde buna da gerek yok zaten ıc anadolu karadenız doguanadolu da zaten su sıkıntısı yok dagdan döne döne geliyo su.. ayrıca kuresel ısınmanın soguyan tarafındayız en olmadık karsuyu içeriz gani gani..
-
[quote=Kennym;169030]yok hocam su işi kolay .. cok sorun olmaz dert edilecek şey degil.. hidroliz sonucu acıga cıkan h ve oksijeni tekrar birleştir baska bi ortamda safsu iki avucta minerali attınmı oldu biitti.. en kotu bu yolla elde edilir.. cogu yerde buna da gerek yok zaten ıc anadolu karadenız doguanadolu da zaten su sıkıntısı yok dagdan döne döne geliyo su.. ayrıca kuresel ısınmanın soguyan tarafındayız en olmadık karsuyu içeriz gani gani..[/quote]
Ula bunları paryla satarlar bize, hemde kötü su içeri, iyi su dışarı mantığıyla,....ehuehehhueu :D
-
[quote=QUEEN;168968]bu altın çıkacak daha..dowda onun peşinde..[/quote]
Helikopter düşebülüü
İçinden ayu çıkabülüü..:)
-
bugün 24 kasım bizi biz yapan
değerlı öğretmenlerimizn öğretmenler günü kutlu olsun
-
astıyı altın öngörüsnden dolayı tebrık ederım
her ne kadar kendı yararlanmasada
-
-
yarında longlar gol olacak galiba ?
-
[quote=QUEEN;169048]dow göçmüyor göçmüyor..[/quote]
dow un düşmesi için bişeyler eksik :D
-
[quote=enorton;168983]Geçen gün yazdığım olay bugün kapanışta yine başıma geldi...
[URL]http://www.voborsa.com/forum/showpost.php?p=168982&postcount=11[/URL]
Bu gibi durumlarda sistemci arkadaşlar ne yapıyor merak ediyorum, özellikle de Mr. Sazan ı...[/quote]
a. Kapanışa 15 sn'ye kadar, geçici sinyal seviyesinin ciddi üstünde isek (mesela 200 puan civarı ve gecici siyal ancak bu kadar geri alındığında yok olacaksa, fazla düşünmem), pozisyonumu alırım. Her şeye ragmen kapanışta geçici sinyal yok olursa, sonraki günün açılışında pozisyonumu kaparım.
b. Kapanışa 15 sn kala, sinyal seviyesi civarında geziniyorsak, Son 5 sn'yede pozisyonumu alırım. Ancak bu sefer yarım pozisyon, yarısını ise geçici sinyal kesinleşirse, bir sonraki günün açılışında, gerçekleştirmek için bırakırım. Kapanışta gecici sinyal yok olursa, aldığım yarım pozisyonu sonraki günün açılışında kapatırım.
-
Way**..selçuklu patronaj pretcher tırt çıktı... kaldık yine çubukculara...way be teknik analiz olayı için "çubuklar" dedim diye vakşi batıda ne çıngar çıkmıştı..eyyy gidi günler...
[LEFT][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=#0000ff]24 Kasım 2009 Tepki mi Etki mi-2?:[/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=#000000]Açılışta FDJ yönünde marjinal hareket yaratılıp önceki günden devir uzun pozisyonların, daha sonra bu farkın kapatılarak yeni kısa pozisyonların buharlaştırılması şeklindeki bir VOB klasiğinin şahidi olundu (Açılışta işlem yapmak genelde kayıpla sonuçlanır derler!). Küçük yatırımcının psikolojisi sağlam değilse ve/veya disiplinli trading araçları yok ise bu dalgalanmaları kendi psikolojisi ve portföyü üzerinde bir deprem yıkıcılığında hissedecektir. Oysaki kapanış itibariyle bakıldığında gerek önceki gün IMKB/VOB kapanışına gerekse DJI kapanışına göre ciddi bir farklılaşma olmadığı görülecektir. Dönelim bundan sonrasına. Aşağıda X30YVADE'nin ve GARAN'ın fiyat grafiklerini görüyorsunuz. [/COLOR][/SIZE][/FONT]
[FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=#000000]-X30YVADE grafiğinde MFI ve VOLUME aynı pencerede, hemen altında DIS ve hemen altında en düşük (L) fiyatların momentumu (yeşil), ve en yükske fiyatların momentumu (siyah) aynı pencerede gösterilmektedir. MFI ve Volume ilişkisine bakıldığında, bir süredir, MFI'nin dip yaptığı noktada VOL yerel en yüksek yapmakta ve fiyatlar yükselmekte, ardından VOL yerel en düşük ancak MFI ve fiyat yerel bir yüksek yapmakta peşinden fiyatlar düşmektedir. MFI'nın tüm bunlar olup biterken mavi ile çizilmiş olan alçalan trend çizgisini kırmadığına dikat ediniz. Son iki üç günde ise bu iki durumun dışında orta seviyede hacimler ve orta seviyede MFI gözlenmektedir. DIS'de aynı şekilde henüz alçalan trendini kıramamıştır ancak çok düşük değerlerdedir. Bunlar bize pençesel bir durum var izlenimi vermektedir. Diğer yandan, L'lerin momentumunun oldukça düşük değerde H'lerin momentumunun altına düştüğünü, yani L'lerin H'lere göre düşme isteğinin azaldığını görmekteyiz. Bu da kısa vadede pençesel arzuya ket vurabilecek bir görüntüdür.[/COLOR][/SIZE][/FONT]
[IMG]http://www.vobmatriks.com/24KAS_GUNEBAK_X30YVADE.png[/IMG][FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=#000000] [/COLOR][/SIZE][/FONT]
[FONT=Century Gothic][SIZE=2][COLOR=#000000]-GARAN'a bakarsak; dün, oluşan hacmin dünkü yükselişi taşımaya yeterli olamayabileceğini söylemiştik. Nitekim bugün fiyat geri geldi. Yukarıda açıkladığımız VOLUME-MFI ilişkisi buradada kendini göstermektedir. Yani MFI dip/VOLUME yerel en yüksek ise devamında yükeliş, VOL yerel dip/MFI yerel en yüksek ise devamında düşüş olmuş görünmektedir. En son dün VOL yerel dip/MFI yerel en yüksek yapmıştır. Sözün özü pençesel manzara görüşümüzü korusak da, yatırımcıların geçen yılki derin ayı piyasasındaki gibi kesintisiz ve kolay öngörülebilir büyük düşüşler beklentisinde olmasının kayıplar doğurabileceğini düşünüyoruz. Piyasa yataya girerek veya sistemlerin avlayabileceği görece büyük tepkiler yaparak, yatırımcılara fırsatlar sunabilecektir.[/COLOR][/SIZE][/FONT]
[IMG]http://www.vobmatriks.com/24KAS_GUNEBAK_GAR.png[/IMG]
[COLOR=#000000][FONT=Century Gothic][SIZE=2]www.vobmatriks.com[/SIZE][/FONT][/COLOR][/LEFT]
-
[URL="http://javascript<b></b>:makeURL(1);"][COLOR=#0000ff][/COLOR][/URL]
[URL="http://javascript<b></b>:SendSticker();"][B][COLOR=#0000ff][/COLOR][/B][/URL]
[URL="http://www.milliyet.com.tr/index/Turkiye"][COLOR=#0000ff]Türkiye[/COLOR][/URL] ekonomisinin 2009 yılında en fazla küçülen ekonomilerden biri olması 2010’da rakamsal olarak hızlı büyüme şansını artırıyor. [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/IMF"][COLOR=#0000ff]IMF[/COLOR][/URL] ve [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/OECD"][COLOR=#0000ff]OECD[/COLOR][/URL] gibi uluslararası kuruluşlar da Türkiye ekonomisinin 2010 yılında OECD ortalamasının hayli üzerinde bir büyüme hızına erişeceğini tahmin ediyor.
OECD’nin geçen hafta açıklanan son tahminine göre, 2009’da % 6.5 küçülmesi beklenen Türkiye ekonomisi 2010’da % 3.7 (OECD ortalaması % 1.9) büyüyecek. Türkiye’de 2008’de % 0.1, 2009’da % 3.3 daralan özel tüketimin 2010’da % 2.7; 2008’de % 0.8, 2009’da % 6.2 daralan toplam iç talebin de 2010’da % 2.8 genişleyeceğini tahmin ediyor OECD.
Bu tahminler, küresel krizin bizi “teğet geçmesi” sayesinde(!) yaşanan 2009 şokundan sonra 2010’un bir normalleşme yılı olabileceğini gösteriyor ama ekonominin önemli aktörlerinin, bankaların ve sanayi şirketlerinin 2010 yılına ilişkin beklentileri nasıl acaba?
[B]Rakamlar ve beklentiler[/B]
Geçen hafta [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/Londra"][COLOR=#0000ff]Londra[/COLOR][/URL]’da, Garanti Yatırım ile Bloomberg’in ortaklaşa düzenlediği Türkiye Yatırım Konferansı’nda, piyasa değerlerine göre [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/IMKB"][COLOR=#0000ff]İMKB[/COLOR][/URL]’de % 25 pay sahibi olan altı [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/ozel%20sektor"][COLOR=#0000ff]özel sektör[/COLOR][/URL] kuruluşunun (Garanti Bankası, [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/Yapi%20Kredi"][COLOR=#0000ff]Yapı Kredi[/COLOR][/URL] Bankası, [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/Turkcell"][COLOR=#0000ff]Turkcell[/COLOR][/URL], [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/Koc%20Holding"][COLOR=#0000ff]Koç Holding[/COLOR][/URL], [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/Eregli"][COLOR=#0000ff]Ereğli[/COLOR][/URL] ve Doğuş Otomotiv) üst düzey yetkililerince yapılan sunuları izledim, bazılarıyla ayaküstü sohbet
etme olanağını buldum.
Benim edindiğim izlenime göre 2010 yılının kolay bir yıl olmayacağının farkında banka ve şirket yöneticileri. Kriz senaryolarından söz eden yok ama “İşler açılacak, eski güzel günler geri gelecek” diye düşünen de pek yok galiba. Dünyada ve [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/Avrupa"][COLOR=#0000ff]Avrupa[/COLOR][/URL]’da belirsizlikler sürerken sınırlı bir iyimserlikte yetinmenin daha doğru olduğu bir gerçek.
Özelleştirmede rekor mu?
Yabancı yatırımcılara yapılan sunumlarda en umut verici tabloyu [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/ozellestirme"][COLOR=#0000ff]Özelleştirme[/COLOR][/URL] İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu çizdi. Aksu, 2010’da özelleştirme gelirlerinin 10 milyar doları aşarak yeni bir rekora erişebileceğini söyledi. Şeker şirketlerine gösterilen ilginin birden arttığını, [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/enerji"][COLOR=#0000ff]enerji[/COLOR][/URL] sektöründeki özelleştirmelerin devam ettiğini hatırlatan Aksu’ya göre 2010’da [URL="http://www.milliyet.com.tr/index/Milli%20Piyango"][COLOR=#0000ff]Milli Piyango[/COLOR][/URL]’nun da devreye girmesiyle hedefe varılacak.
[url]www.milliyet.com.tr[/url]
-
[B]Krizde en iyi iyileşme performansı göstren İsrail'den gelen ikinci faiz artırımı tam da sıcak paranın gidecek yön aradığı bir döneme denk geldi. Macaristan ve Rusya'nın faiz indirimleri ise faiz politikalarında ayrışmanın hızlandığını gösteriyor. [/B]
Krizde kilitlenen para piyasalarını rahatlatmak, eli sıkılaşan tüketiciyi harcamaya teşvik etmek için 2 yıldır izlenen küresel gevşek para politikalarından çıkış dönemi başladı. Ancak ABD gibi gelişmiş piyasalar faiz artırımı için çekingen davranırken, İsrail gibi gelişmekte olan ekonomiler ikinci artırımlarına gitmeye başladı bile. Son olarak pazartesi günü küresel gevşek para politikasından çıkışın öncüsü olan İsrail, ağustostan sonraki ikinci faiz artırımını gerçekleştirdi. İsrail Merkez Bankası çeyrek puanlık artırımla gösterge faizini yüzde 1 seviyesine taşıdı. Bu ay içinde Avustralya ikinci faiz artırımını gerçekleştirmiş, kısa bir süre içinde ise Norveç de faiz artıran ülkeler arasına katılmıştı.
Şimdi ise gözler yeni faiz artırımlarının kimlerden geleceği ile faiz artıranların yeni artırımlar ile aradaki farkı açıp açmayacağında. Çünkü faiz artırımlarının zamanlaması tam da küresel likiditenin gidecek yön aradığı ve bu nedenle yeni balonlar şişirdiği bir döneme denk geliyor. İsrail ve Avustralya ikinci faiz artırımlarını yaparken, Macaristan pazartesi günü Rusya ise dün yeni faiz indirimlerine gitti. ABD Merkez Bankası (FED) sıfır faizde inat ettiği için özellikle gelişmekte olan piyasalara yüklenen yatırımcı için bundan sonraki faiz artırımı kararları sıcak paranın yönünde belirleyici olacak. Bir anlamda faiz artırım silahını en hızlı çeken sıcak parayı kapacak. Şu anda İsrail'de faiz yüzde 1, Avustralya'da yüzde 3,25, Norveç'de yüzde 1,50. Brezilya yüzde 8,75, Hindistan yüzde 4,75, Güney Kore yüzde 2, Meksika yüzde 4,50 oranında seyrediyor. ABD ve Japonya'da ise sıfır faiz uygulaması devam ediyor.
[B]Faiz silahını hızlı çeken [/B]
[B]sıcak parayı kapacak[/B]
Sene başından beri gelişmekte olan piyasalara 53 milyar dolar ile tarihin en büyük sıcak para akışı gerçekleşti. MSCI Gelişmekte olan Piyasalar endeksi ise neredeyse yüzde 60 yükseldi. Bazı piyasalara o kadar hızlı sıcak para girişi oldu ki kimi borsalar yüzde 100'ün üzerinde çıkış yaşadı.
Ancak bu sıcak para akışı bir yandan da endişe unsuru olmaya başladı. Girdiği piyasadan çok daha büyük tahribatla çıkma özelliği olan sıcak para Türkiye gibi yüksek cari açıklı ülkelerin en büyük finansman kaynağı. Bu piyasaların en iyi müşterileri olan ABD ve Avrupa'da talep ve harcamaların iyileşme sağlayamaması ise bu balonların her an sönebileceği anlamına geliyor. İsrail Merkez Bankası'na yakın kaynaklar bu son artırımın yeni faiz artırımları için bir sinyal olmadığını söylese de yatırım bankaları bundan sonra İsrail'in daha gözü kara olacağını iddia ediyor. Bank of America, ekim sonunda yayımladığı bir raporda İsrail Merkez Bankası'nın yıl sonuna kadar faizlerini yüzde 1,25 seviyesine kadar çıkaracağını iddia etmişti. Yani bu hesaba bakılırsa 1.5 ay içinde İsrail'den üçüncü bir artırım daha gelebilir. Sıradaki isimler arasında ise Hindistan, Brezilya, Meksika, Güney Kore ve Kanada var.
[B]Enflasyon endişeleri[/B]
[B]merkeze acele ettiriyor[/B]
İsrail'i ikinci bir faiz artırımı için acele ettiren etkenlerden biri de gevşek politikalar nedeniyle canlanmaya başlayan enflasyon endişeleri oldu. Merkez Bankası da zaten yaptığı açıklamada buna dikkat çekti ve "Ekim ayında enflasyon yüzde 2,9 çıktı, bu oranın önümüzdeki aylarda daha da artması bekleniyor" dedi. İsrail Merkez Bankası Başkanı ve IMF eski Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'ın yıl sonuna kadarki enflasyon hedeflemesi yüzde 1 ila 3 arasındaydı. Dolayısıyla birkaç ay içinde enflasyonun yüzde 3'ün üzerine çıkması Fischer'ın yeni artırıma gitmek için elini biraz daha kuvvetlendirecek. Tüm bu enflasyon verileri ile çifte faiz artırımı İsrail ekonomisinin tahmin edilenden daha hızlı bir iyileşme süreci yaşadığının işareti olarak görülüyor. Geçen hafta İsrail hükümeti tarafından yayımlanan bir rapora göre ülke ekonomisi iki çeyrek dönemdir üst üste büyümek üzere yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 2,2 oranında yükseliş kaydetti. İhracatlar yeniden canlandı. Yatırım bankası Barclays ise İsrail'i Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'nın "en güçlü iyileşme hikayesi" olarak lanse ediyor.
Referans Gazetesi