-
naçizane başıma gelmiş olan bir hadisedir. beni ne derece etkiledi, ne derece duygulandırdı o detaylara girmeyecem...
"hayat o kadar ilginç olaylara gebe ki, insanın gözü kapalıyken bile görebilmesi mümkün."
erkek arkadaşımla birlikte rutin alışverişlerimizden birine çıkmıştık. pırıl pırıl bir sonbahar havası vardı. "patito da alalım hayatım olur muu?" dedim, sağolsun beni kırmadı. zaten beni hiç kırmaz. öl desem şaak diye düşer ölür (hade len).
aslanm benim (heheyt babalar ne sevgili yapmışım kendime). her neyse, sıcak bir yaz günüydü (hiç unutmam) tuttuk bim'e gittik. rafların arasında amaçsızca dolaşıyorduk. ben patito mevzusuna kilitlenmiştim zira, evde deterjan mı bitmiş, kağıt havlunun son rulosunu mu takmışım, hiç düşündüğüm yoktu. üzerinde çalıştığım çizimi renklendirirken tek eksiğim vardı.
patito.
o patito'nun hatırına, ol patito'nun yüzü suyu hörmetine bim'e geldik. içeri girer girmez patitoların dizldiği rafların olduğu bölüme ilerledim hemen. ne güzel de duruyordu patitocuklar, bayrak törenindeki öğrenciler gibi. işte o sırada tanıdık bir sesle irkildim;
"abi bu klima üflemiyor galiba.."
yanıt gelmedi. kafamı çevirmeye tırstım. geçmişimle yüzleşmekten it gibi korkuyordum. sevgilime baktım, o peripella rafının önünde fındıklı çikolatalı olan (iki renkli var ya, hah o) kaseyi elinde evirip çevirmekteydi. kafamdaki düşünceleri bir çırpıda dağıttım. o an her nedense aklıma akşam puding yapmak istediğim geldi, sevgilimin yanına gidip "süt de alalım. dost süt olsun" dedim. peynir reyonunda da kafasını zitmeyi sürdürdüm sevgilimin. onu vır vır vır yedim bitirdim. ömrünü çürüttüm adamın. kaanbey peynir daha kaliteli olmasına rağmen sırf daha ucuz olduğu için "muratbey kaşar alalım o daha ucuz" dedim.
tam o esnada haşırt diye bir ses duyuldu. birisi elinden bir şeyler düşürmüş olmalıydı. yavaşça arkamı döndüm ve bir şey, biri, adet ışık hızıyla rafın (raf demeye de yedi yüz tane şahit ister, bim'deki raflar portakal kasasından hallicedir zira) arkasında kaybolmaya çalıştı. ama kaybolamadı. tam olarak saklanamamıştı işte. ebelemiştim onu! eski sevgilimi...
ayaklarına en az 3 numara küçük gelen anne terlikleriyle sıçar pozisyonda yere çömelmiş, kıç çatalı da piyasada gezinen mutsuz bir adamdı eski sevgilim. içim burkuldu ama nedense sinirlerim bozulmuştu. o yüzden de histerik bir kahkaha atarken buldum kendimi ama her an psikopat bir ağlamaya dönüşebilecek türden bir kahkahaydı. bazı filmlerdeki gibi hastalıklı bir kahkaha... gözlerim yerdeki le porta ve patito'ya ilişti. eğilip onları yerden kaldırıp kendisine uzatabilmek için dayanılmaz bir istek duydum ama yanımdaki sevgilimden çekindim.
ben bu adamla bir zamanlar çıkmıştım. bir ona, bir de yanımdaki (duygularım konusunda hala emin olamadığım) adama baktım. "ulan" diye geçirdim içimden, "bim'e bile senfoni orkestrası elemanı gibi giyinip geliyorsun, kime hava basıyorsun nedir bu artistik?" diye düşündüm. "ben neden bu adamla beraberim ki" diye kahrettim. küfrettim (içimden). oysa eski sevgilim öyle miydi ya? halk adamıydı o, gönül adamıydı.
"nasılsın görüşmeyeli?" dedi. "iyiyim" dedim. "ne güzel" dedi. "hıhı" dedim. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilim kıllanır mı ola ki diye baktım ama o beni kıskanmazdı ki... adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu!
"niye böyle olduk biz?" der gibi baktı. "niye böyle olduk hagaden yaw?" der gibi baktım ona. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktı. "ooof of" der gibi tekrar baktım. "neyse siktir et" der gibi baktı. o pozisyonda yapılabilecek en uygun şey yapmak suretiyle mevzuyu siktir ettim, alışverişe döndüm. bir güle güle demeyi çok istedim ona ama bir şeyler beni engelledi. basiretim bağlandı.
zamanı geri çevirmek mümkün olaydı keşke. dr emmet brown geleydi de de lorean'a ataydı beni, "aha" diyeydi, "bu adamla birlikte geçirdiğin o güzel günlere dön" diye de ekleyeydi. ama emmet brown yoktu ortalıkta.
eski sevgili, blume peçetelerin olduğu reyona giderken, pijamasının arkasında koca bir delik olduğunu fark ettim. bizden saklanmaya çalışırken yırtılmış olmalıydı. vicdan azabı duydum. eski günlerde olsak dikerdim ben onun söküklerini.
ama eski günlerde değildik ki.
yeni sevgilim bir kaç gün sonra arabayı sanayiye götürürken bile smokin giyme gafletinde bulundu. ben de bunu bahane edip hırgür çıkarıp ayrıldım ondan.
ne zaman rüzgarlı havalarda yolda sürüklenen bir bim poşeti görsem o günü hatırlarım. o gün bugündür bim'e gitmedim. arka sokağında tansaş var ve en azından tansaş'ta hasbelkader rastlayıp da köpekler gibi pişmanlık duyacağım bir eski sevgilim yok.
(jamsession, 14.11.2007 17:22 ~ 17:26)
ekşiden alıntıdır... şimdide olayı kızın ağzından dinleyin :)
-
[QUOTE=Kennym;174847]hocam bana 65 in üstü gibi geliyor neden diye soracak olursan aga cok short topladı.. ezber bozacak.. elinde kozu da var daha atmadıgı ıkı kursunu var bırde yedekte beklettıgı ımf söylentisi.. 65 sınırına gelindiginde bu kursunlardan bırını kullanıp sınırları kırması gerekıyor eger yönü yukarı yapmak ıstıyosa yada bıraz zuladan para cıkarıp spotu yukarı basmalı.. eger yukarı kırarsa shorta yatmıs cogunluk poz kapamaya zorlanacaktır. bu az buz bı yukselıs olmayacak eger sürüyü yukarı gıttıgıne zorla ıkna edebilirse.. 65 te bir kez daha denenebilir short ama bana 68 yada 70 li bir rakam gösterecek gibi geliyor.. bu kadar shorttan saglam capital çekilir bu seviyelere kadar...[/QUOTE]
Mehmet Şimşekin söyledikelrinden sonra IMF işi olursa hükümet belini zor doğrultur. Yanıan ortak koyarlar artık....
-
Satışlarım şöle oldu,
375,475, 625*
625 bekliyor,
alşlarım ise,
64075, 64000 ve 64925 * hepsi bekliyor
-
Kennym kardeş yazılarınla bi an olsun bizi vob pop ekranından ayırdığın için sağolasın iyi geldi sabah sabah monotonluktan kurtuldum.
-
-
[quote=VOBiX;174848]O ne yawf çikolata markası ÇOKOBAR der gibi.
Yüksleiş sonrası oluşan ve kendinden önceki yeşil baları yutan kırmızı bar oalrak tanımaldım ben kendisini. Adı iflas bar olsun.
Kennym sen BİM hadisesini yazdın BiM hissedarları gülmekten yerlere yattı hisse -%3,5 atıyor...[/quote]
[quote=security;174850]Tokobar çıkış olsun asticim, düşüş küskü bar, yatayada ağabarı de yada bir mok demeyelim bebce,:D[/quote]
pardon yaww..dün yataya nikolastulp demiştik ama sevmedin ondan vazgeçtim...tokobar yükseliş olsun olmasına da, tokoba kısadayken piyasa yükselirse hoş olmaz..ismim yükseliyo ben batıyorum hesabı:D
-
[QUOTE=VOBiX;174860]Mehmet Şimşekin söyledikelrinden sonra IMF işi olursa hükümet belini zor doğrultur. Yanıan ortak koyarlar artık....[/QUOTE]
burası türkiye :( toplum hafızası 3 gun (max) kimileri bunu 1 güne kadar düşürmüştür. (bknz : dün dündür bugun bugündür) bunu tr de siyaset yapan herkes bildiği için çok sorun olmayacaktır..
-
Taraf olanlar gerçekçi olamaz!
[url]http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=41[/url]
-
[quote=Kennym;174866]burası türkiye :( toplum hafızası 3 gun (max) kimileri bunu 1 güne kadar düşürmüştür. (bknz : dün dündür bugun bugündür) bunu tr de siyaset yapan herkes bildiği için çok sorun olmayacaktır..[/quote]
evet şu an IMF ye ihtiyaç yok şekilnde konuşanlar yarın çıkar pişkin pişkin bu anlaşma ülkemiz için şarttır olmazsa olmazdır der.hiç kimseninde sesi soluğu çıkmaz...
herşey para babalarının hizmetinde...onlar ne derse uşaklar onu yapar...
-
lonkklar çoğunluğu ele geçirdi sanırsam..on the way
-
hey maşşallah eksi makas yükselişte...
-
HACİM çok az arkadaş ya...XU100 50.800 ama hacim sadece 600 trilyon...normalde şu an bu endekste kafadan 1-1,2 katrilyon işlem olmalıydı.tüm günde ise 2,5-3 katrilyona vurmalı...
sakatlık var ama du bakali...