1.VoBjektif Seans Odasi

67500 aşağıda 69500 yukarda..yaty bant kırılımı bu hafta olur gibi..evet trend dönmedi..ama her an dönebilir..biz düşmedik..belki zamanlamayı pela erteledi..belkide düşmeden yukarı devam etceğiz..ama bu kadar..sistem çarpan gapler..trend dönüşlerinde olmuştu..yatay seyir..pozisyon ayarlamasından olabilir..açıkcası..günlüklerde ortalamalar yaklaştı..aşağı sarkma ihtimali çok..dow..kama hedefine yol aldıysa..bizde düşmeden edemeyiz..


pzt futuren artı olacağını düşünüyorum..hem destekten ..hemde uyumsuzluktan dolayı..asyada..düşük açsa bile..toparlayarak kapatacak diye düşünüyorm..ve pozumdan dolayı umuyorm..ve gapin şiddetli olmayacağını düşünüyorm..

::::::[quote=QUEEN;193550]

pzt futuren artı olacağını düşünüyorum..hem destekten ..hemde uyumsuzluktan dolayı..asyada..düşük açsa bile..toparlayarak kapatacak diye [COLOR=red]düşünüyorm[/COLOR]..ve pozumdan dolayı [COLOR=red]umuyorm[/COLOR]..ve gapin şiddetli olmayacağını [COLOR=lime]düşünüyorm[/COLOR]..[/quote]
ve umuyorsun....boks..boks.::::::

[QUOTE=Astatin;193551]::::::
ve umuyorsun....boks..boks.::::::[/QUOTE]

geçerli sebeplerim var...boks.:o

Cumhuriyetten Mustafa Sönmez, ekonomide son dönemde yaşanan aldatmacaları yazdı. İşte Sönmez'in o yazısı:
İktidarın, yandaşlarıyla, rehin aldıklarıyla, medyada ağırlık kazanması, kamuoyunu yanlış bilgilendirme, bilgi kirliliği yaratma sürecini de tehlikeli biçimde tırmandırıyor. İktidarın kontrolündeki Anadolu Ajansı’nın ilk ağızda medyaya servis ettiği, bazen bilerek çarpıttığı haberlerin, editörler tarafından süzülmeden sayfa ve ekranlara konulması, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesini de beraberinde getiriyor. Bunun üstüne, başta Başbakan’ın, ardından hık deyicisi bakanların yaptıkları basın toplantılarında, toplumun yine eksik, yanlı bilgilendirildikleri görülüyor. Buna ilişkin üç örneği geçen haftadan vermek yerinde olur.
***
Önemli bir çarpıtma derecelendirme kuruluşlarının not arttırma haberlerinde gözleniyor. Bu haberler öyle bir veriliyor ki, sanırsınız Türkiye küresel kriz içinde yıldızı parlayan bir dev!.. Alın Bakan Mehmet Şimşek’in [I]15 Ocak’ta yaptığı basın toplantısından bir inci: “Türkiye’nin kredi notu önce Fitch tarafından 2 kademe, ardından Moody’s tarafından 1 kademe arttırılmıştır. Eylül 2008’den bugüne kadar aralarında Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda, Rusya ve Meksika’nın da bulunduğu yaklaşık 40 ülkenin kredi notu toplamda 100 kez düşürülmüştür. Türkiye bu dönemde, notu arttırılan 14 ülkeden birisidir. Kredi notu artışları ülkemizin krize karşı gösterdiği dayanıklılığın ve Türkiye’ye olan güvenin bir göstergesidir.”[/I]
[B]Şimdi gelin, şu notu arttırılmış Türkiye’yi ve üstünde notu olan ülkeleri gözden geçirelim. Önce Moody’s notları; Türkiye’nin notu Ba2, ama notu Türkiye’den yukarıda olan 32 “yükselen-çevre” ekonomisi var!.. Polonya, G. Kore, Yunanistan, G. Afrika, Malezya, Meksika, Rusya, Tayland, Macaristan, Azerbaycan, Kazakistan bunlardan bazıları…[/B]
[B]Gelelim S&P notlarına… Türkiye’nin notu durağan. S&P’ye göre, 39 çevre ekonomisinin notu Türkiye’den daha iyi. Türkiye, Moğolistan, Endonezya, Filipinler ve Sırbistan ile aynı kategoride. En yüksek notu olanlar Çek C., G. Kore, İsrail, Malezya, Polonya, G. Afrika, Tayland, Yunanistan. Ve son olarak gelelim Fitch’e. Türkiye’nin notu durağan. Buna karşılık 21 Doğu Avrupa, Latin Amerika ve Asya ülkesi Türkiye’den daha yüksek nota sahip…[/B]
***
Başka bir çarpıtma örneği işsizlik, istihdamla ilgili. [I]15 Ocak’ta haber “Ekimde işsizlik düştü” şeklinde verildi.[/I] Gerçekten de resmi işsizlik eylülde yüzde 13.4 iken ekimde yüzde 13’e düşmüş görünüyordu. [B]Düşme gerçek mi? Birinci soru şu: İstihdam artmış mı? Hayır, hatta, eylülden ekime bin kişi işini kaybetmiş. Yeni istihdam yoksa, işsizlik nasıl yüzde 13.4’ten yüzde 13’e düşer? Cevap, işgücü verisinde, yani piyasada işi olan ve iş arayıp iş bulamayan işsizlerin toplamındaki rakamda saklıydı. Ekimde piyasada görünen işgücü, eylüle göre 97 bin azalmıştı. Bunların 47 bini kayıtlara da “umudunu kaybetmişler” olarak geçmişlerdi. Bir kısmı da, belli ki işgücü piyasasından çekilen, öğrenci, emekli, ev kadını gibi kategoriye geçenlerdi. İşgücünü pazara sürmekten vazgeçenler, otomatikman işsiz sayısını da düşmüş gösteriyordu. İşsiz sayısı da 97 bin azalmış görünüyordu. Demek ki, eylülden ekime işgücü-istihdam-işsizlik resminde bir değişme yaşanmamıştı.[/B] İşsizlik, işgücündeki azalma dikkate alındığında eylüldeki vehametini koruyordu.
***
Son çarpıtma örneği bütçeden. 2009 bütçesinin sonuçlarını bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyuran Bakan Mehmet Şimşek, bütçenin acı gerçeklerini bir başarı öyküsü gibi sunarken “pes” dedirtiyordu. Yılbaşında yüzde 4 büyürüz diye üfüren AKP iktidarı yüzde 6 küçülmenin ezikliği altında, hâlâ her fırsatta “teğet” geyiğinden vazgeçmiyor. 2009 başında 10 milyar derken, yıl sonunda 52 milyar TL’yi bulan bütçe açığına bile zil takıp oynamadıkları kaldı. [I]Şimşek’in şu sözlerine ne dersiniz: “Türkiye krizden en az etkilenen ülkelerden, büyük ölçekli zincirleme iflaslar yaşanmadı. Türkiye, bu krizde acilIMF yardımına ihtiyaç duymadığı gibi, bir döviz ve bankacılık krizi de yaşamadı…”[/I][B] Bankalar -henüz- batmadı ama işi olanlar, aileler battı… Sanayi battı. Her 100 makineden 31’i âtıl… Ortada kamufle edilmeye çalışılan önemli bir hasar var… O da şu: 2008’de kamuda borcun yüzde 74’ü borçlanmayla çevriliyordu. 2009 bütçesinde bu oran yüzde 100’ü de geçti. Stokun üstünde borçlanmaya gidildi. 2010’da yüzde 100’ün altına indirebilirlerse kendilerini başarılı sayacaklar. IMF anlaşmasını ve parasını da bunun için istemeye başladılar. O parayla, faizlerin artmasına mecbur kalmadan borcu çevirmeyi planlıyorlar. Bakalım olacak mı?[/B]
Ortalık bilgi kirliliğinden kırılıyor. Medyada namusuyla işini yapmaya çalışanların, daha dikkatli olmasını diliyor ve umuyoruz.

``(IMF ile gidin anlaşma yapın) dediler. Biz 2 yıldır IMF ile oturduk, masada dedik ki (şöyle şöyle olursa eyvallah, olmazsa kusura bakmayın). Ne oldu? İki yıldır biz IMF`siz gidiyoruz. Ha bu demek değil ki biz IMF ile anlaşmayacağız. Çünkü biz, IMF`nin zaten ortaklarındanız. Böyle de bir özelliğimiz var. IMF, aslında akredite bir kuruluştur. Yani IMF ile olan münasebetleriniz sizi uluslararası camiada çok daha farklı yerlere taşır. Biz bir kasaba devleti değiliz. Biz, yıllarca geçmişi olan, bir farklı imparatorluk kurmuş, geçirmiş bir dünya devletiyiz. Bizim böyle bir özelliğimiz var. Onun için tabii Türkiye`nin adını ağzına alanlar biraz dikkatli olmalı. Bu ülke bereketli bir ülke, bu ülkenin insanı güçlü.``

ehehee...gitti gapin birazı...

[quote=QUEEN;193556]``(IMF ile gidin anlaşma yapın) dediler. Biz 2 yıldır IMF ile oturduk, masada dedik ki (şöyle şöyle olursa eyvallah, olmazsa kusura bakmayın). [B][COLOR=red]Öyle öyle [/COLOR][/B]Ne oldu? İki yıldır biz IMF`siz gidiyoruz. Ha bu demek değil ki biz IMF ile anlaşmayacağız.[B][COLOR=red]Öyle öyle[/COLOR][/B] Çünkü biz, IMF`nin zaten ortaklarındanız. Böyle de bir özelliğimiz var. IMF, aslında akredite bir kuruluştur. Yani IMF ile olan münasebetleriniz sizi uluslararası camiada çok daha farklı yerlere taşır. [B][COLOR=red]Öyle öyle [/COLOR][/B]Biz bir kasaba devleti değiliz. Biz, yıllarca geçmişi olan, bir farklı imparatorluk kurmuş, geçirmiş bir dünya devletiyiz.[B][COLOR=#ff0000]Öyle öyle[/COLOR][/B] Bizim böyle bir özelliğimiz var. Onun için tabii Türkiye`nin adını ağzına alanlar biraz dikkatli olmalı. Bu ülke bereketli bir ülke, bu ülkenin insanı güçlü.``[B][COLOR=red]Öyle öyle[/COLOR][/B]

ehehee...gitti gapin birazı...[/quote]

[COLOR=red][B]Öyle öyle[/B][/COLOR] [COLOR=red][B]!.[/B][/COLOR]...

Yapmayın etmeyin yaa, ne IMF inden bahsedip duruyorsunuz? Bırakın şu açıklamaları, herbiri palavra baksanıza, yok IMF e ortakmış da, yok imparatorluk geçmişi olupda güçlüymüşde, ulem o kadar güçlüydünde kaç kere IMF den para aldında kaç kere yüzünün akıyla çıktın demezlermi adama? o paraylan doğru dürüst ne nok yedin diye sormazlarmı? ayıp yahu, senin gibi güçlüsü dünyanın en çok IMF le anlaşıp para alan Ülkesi unvanını almışsa, aldıklarının içine etme geleneğine sahipse, helede bide hala mıçını ekonomi diye yırtıp IMf den para almaya kalkıyorsa, güçsüzü ne yapar ulem bu dünyada.dng


pehhh güçlü Ülke görmemişiz ulan ne ahmak ne bilgisiz insanlarmışız biz:::

Gidin yatın daaa,

IMF in taaaa*.*

IMF den para alacaz diye yırtınanın iki kere *.*

Saçma sapan IMF açıklaması yapanın... nın... nın .......*.* .uyk

[quote=bull market;193558]Yapmayın etmeyin yaa, ne IMF inden bahsedip duruyorsunuz? Bırakın şu açıklamaları, herbiri palavra baksanıza, yok IMF e ortakmış da, yok imparatorluk geçmişi olupda güçlüymüşde, ulem o kadar güçlüydünde kaç kere IMF den para aldında kaç kere yüzünün akıyla çıktın demezlermi adama? o paraylan doğru dürüst ne nok yedin diye sormazlarmı? ayıp yahu, senin gibi güçlüsü dünyanın en çok IMF le anlaşıp para alan Ülkesi unvanını almışsa, aldıklarının içine etme geleneğine sahipse, helede bide hala mıçını ekonomi diye yırtıp IMf den para almaya kalkıyorsa, güçsüzü ne yapar ulem bu dünyada.dng


pehhh güçlü Ülke görmemişiz ulan ne ahmak ne bilgisiz insanlarmışız biz:::

Gidin yatın daaa,

IMF in taaaa*.*

IMF den para alacaz diye yırtınanın iki kere *.*

Saçma sapan IMF açıklaması yapanın... nın... nın .......uyk[/quote]

[COLOR=red][B]Öyle öyle !...[/B][/COLOR]

Biz uğraşalım burda yok uzun yok kısa yok sistem yok trend falan... Millet neler yapıyor... :..:

---------------------------------------------------
ESEK SIRTINDA SUTCULUKTEN 1 MILYON TL'LIK YATIRIMA

-ESEK SIRTINDA SUTCULUKTEN 1 MILYON TL'LIK YATIRIMA
-MERSIN'IN ERDEMLI ILCESINDE KOYLULERDEN ALDIGI ACIK SUTU
SATARAK GECIMINI SAGLAYAN ESAT GUNES, DAHA COK KITLEYE HITAP
EDEBILMEK ICIN 1 MILYON LIRALIK YATIRIMA IMZA ATARAK, BOLGEDE
SUT URUNLERINDE MARKA HALINE GELDI
-GUNES: ''YILLIK KAPASITEMIZI 1500 TONA CIKARTMAYI HEDEFLIYORUZ''
-''BOLGEDE MARKA HALINE GELMEMIZIN ANA SEBEBI, YOGURT MAYASINI VE
PAKETLEMEYI AILEMIN YAPIYOR OLMASI. 16 CALISANDAN 7'SI AILEDEN''
---------------------------------------------------

[B]Kahn 'anlaşma yoksa gözetim' dedi, Ankara İngilizce metni istedi[/B]

[B]30.01.2010 | Referans-Ankara | [URL="http://www.voborsa.com/forum/sonhaber.aspx?HTP_KOD=2"][COLOR=#0066cc]Haber[/COLOR][/URL][/B]

[URL]http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=136165[/URL]

[IMG]http://www.referansgazetesi.com/includes/aspx/page/resim.aspx?hbr=136165&w=281&h=137[/IMG]

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss Kahn, hükümetin boykot ettiği Davos toplantılarında Türkiye ile ilişkilere yönelik "IMF'ye ihtiyacınız yok" açıklaması Ankara'yı harekete geçirdi. Ekonominin patronu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan açıklamaların tüm ayrıntılarını öğrenmek için röportajın kasetini ilgili kanaldan istedi.

[COLOR=red][B]ÖYLE ÖYLE !...[/B][/COLOR]

Bir de xu30 destek direnc kanalları atalım 60dk lık grafik.......

[IMG]http://img258.imageshack.us/img258/4185/direncdestek.png[/IMG]

66 800 lerdeki destek önemli.....

[B]Şekle bakarsak Pazartesi-Salı 69 500 lerdeki dirence doğru yukarı hareket uygun görülüyor...[/B]
66-67 bin bölgesi dikkatle izlenerek üstünde malda durmak uygun...

Tabi burada mal kavramının endeks ile ilişkili mallar olarak algılamak gerekiyor....

Speküle edilmiş, maniple edilmiş bir hissede iseniz,
Endekse bakmadan aşağı yada yukarı hareketlerle karşılaşabilirsiniz.....

Bu mal kavramı endeks ile birlikte hareket eden temeli sağlam şirketleri ifade eder....

Bol Şans..!

:)

[I]Konu açtım arkadaşlar orayada arada bakınız.....[/I]
:)

Gazi Erçel
IMF ile oyun bitti
30.01.2010 12:00:27
[FONT=Arial]IMF noktayı koydu. Oyunu bitirdi.
İki yıla yaklaşan bir süredir Türkiye ile IMF arasında oynanan oyun sona erdi.
IMF Başkanı Kahn’ın Bloomberg HT Ekonomi Müdürü Özlem Dalga’ya Davos’da verdiği demeç bunun açık bir göstergesiydi.
Önce Türkiye’nin iyi durumda olduğundan bahseden Kahn, daha sonra yeni bir stand-by düzenlemesi için Türkiye ile aralarında görüş faklılıkların mevcut olduğunu söyledi.
“Bizsiz de yapabilirsiniz” diye de gönlümüzü almaya çalıştı.
“Sizinle 4.Madde çerçevesinde ilişkilerimiz sürecek” mesajını verdi.
Bunun anlamı bu aşamada bir anlaşmanın gerçekleşmeyeceğinin açık ve seçik ilanıydı.[/FONT]
[FONT=Arial][B]ANLAŞMA YOK[/B]
Yaşanılan son kriz sırasında IMF tüm ülkelere bugüne kadar gözlenmediği biçimde yumuşak davrandı. Hiçbir ülke hakkında olumsuz bir söylemi olmadı. Bozuk olan moralleri daha da bozmak istemedi.
Türkiye’de bundan yaralandı. Süresi biten anlaşmayı yenilememek için ayak diretti. Piyasaların siniri bozulduğu zaman ya da oynaklığı artınca “IMF ile anlaşma yapılıyor” havası verilerek durumu idare etti.
Bu oyun defalarca tekrarlandı. IMF de sesini çıkarmadı.
Oyunun son perdesinde başbakan vardı. Yılın son günlerinde her isteklerinin IMF tarafından kabul edildiğini ve anlaşmanın yapılmasının “güne, haftaya” kaldığını söyleyince piyasalar coştu.
Belki Washington ziyaretinin IMF üzerinde yaptığı baskı da düşünülerek söylenen bu sözler gerçekte oynanan oyunun sonunu getirdi.
Bu arada IMF de krizin etkisi azaldıkça güçlenmeye, o alışılagelmişlik dışındaki yumuşaklığını geride bırakmaya başladı.
Unutmayalım ki IMF zeki bir kuruluştur. İşin içinden hasar görmeden nasıl çıkılacağını bilir. Politik baskılara maruz kalsa bile bunu da halleder.
Türkiye ile süregiden müzakerelerin odak noktasını kamu maliyesinin oluşturduğunu bilmeyen yoktu. IMF Türkiye’nin 2011 yılındaki mali performansının bozulacağı düşüncesi ile önlem istedi.
Alınanlar önlemleri yeterli görülmezken, önlemler sonrası atılan geri adımlar da görüş ayrılıklarını da fazlalaştırdı. IMF bu endişesini politik olarak da onaylatınca “ Türkiye’nin bize gereksinimi yok” söylemine girip, 4. madde incelemesini ön plana çıkardı.[/FONT]
[FONT=Arial][B]NEDİR BU 4. MADDE?[/B]
IMF’ye üye olan her ülke ana sözleşmesinin 4. Maddesi gereğince bu kuruluşun gözetimine girer. IMF bazı ülkeleri 12 ayda, bazılarını 18 ayda, bazılarını da 24 ayda bir periyodik olarak denetler, rapor yazar.
12 aylık denetime girenler büyük ya da dünya ekonomisinde ağırlığı olan ülkelerdir. Türkiye’de bu gruba dahildir. 18 ve 24 aylık denetimler ise küçük ülkeler için uygulanır.
Bu kuralın bir istisnası IMF ile anlaşma yapılan ülkelerdir. Devamlı denetlendikleri için 4. Madde denetimine gerek olmayabilir.
Türkiye ile stand-by anlaşmasının gerçekleşmeyeceğini anlayan ve oynanan oyunu da artık sürdürmenin bir yararı olmadığını düşünen IMF’in istisnayı kaldırdığı anlaşılıyor.
Şimdi IMF heyeti 4. Maddeye göre Türkiye’yi denetlemeye gelecek. Raporun hazırlanması, İcra Direktörleri Kurulu’nda görüşülmesi 3 ile 6 ay gibi bir süre alır.
Stand-by görüşmelerine tekrar dönülebilmesinin “aradaki görüş ayrılıklarının” giderilmesine bağlı olduğunun altını çizelim. Ancak bu kez IMF’nin eli daha güçlü.
[/FONT]
[url]http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=7719[/url]

:dü::dü::dü::dü:.dng.dng.dng
[FONT=Arial]
[/FONT]