EUR Sanayi Üretimi (Mevsimsellikten Arındırılmış) (a/a) (Ara) [B]12:00 -%2,4 -%1,6 Yüksek [/B]
EUR Sanayi Üretimi (Mevsimsellikten Arındırılmamış) (y/y) (Ara) [B]12:00 -%9,5 -%7,7 Düşük [/B]
Printable View
EUR Sanayi Üretimi (Mevsimsellikten Arındırılmış) (a/a) (Ara) [B]12:00 -%2,4 -%1,6 Yüksek [/B]
EUR Sanayi Üretimi (Mevsimsellikten Arındırılmamış) (y/y) (Ara) [B]12:00 -%9,5 -%7,7 Düşük [/B]
[COLOR="Red"][SIZE="5"]Başbakan'ın esrarengiz havası IMF'yi rahatsız etti [/SIZE][/COLOR]
Başbakan'ın IMF anlaşmasına yönelik oyalayıcı demeçleri ve somut adım atmamasından piyasaların rahatsız olduğu belirtildi. Başbakan'ın 'son anda iki şartla geldiler' sözleri karşısında piyasalar 'bu şartlar kimin menfaatine' aykırı sorusuna yanıt arıyor.
Referans Gazetesi'nden Erdal Sağlam'ın haber yorumuna göre, Ocak ayı bütçe rakamları, mali disiplinin hem küresel kriz hem de uygulanan seçim harcamalarıyla hızla kaybolduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla IMF ile anlaşma acil ihtiyaç haline gelirken bu konuda hükümetten sadece "oyalayıcı demeçler" geliyor, hala somut bir adım atılmıyor. Somut bir açıklama yerine hükümetin "kabul edilemez iki şart getirdiler" gibi muğlak ve görüşmelere esrarengiz hava veren bir tavrı söz konusu.
Sağlam'ın konu ile ilgili haberi şu şekilde:
"Piyasalar Başbakan'ın üstüne basa basa söylediği "son anda iki yeni şartla geldiler" ya da "kabul edilemez şartlar" gibi sözlerine açıklık gelmesini bekliyor. Aylardır bu esrarengiz hava sürerken, IMF'nin de hükümetin verdiği bu havadan, kendilerinin anlaşmaya sekte vurur gibi gösterilmesinden rahatsız olduğunu duyuyoruz.
Piyasa oyuncuları Başbakan'ın sürekli olarak "ülke menfaatine olmayan şartları kabul edemeyiz" veya "artık biz güçlü ülkeyiz" gibi sözler ettiğini ama bunun içeriğinin belli olmadığı kaydederken, bu şartların belli olmasını ve Başbakan'ın "kabul edilemez" dediği şartların ne olduğunu ve bunların gerçekten ülke menfaatlerine aykırı olup olmadığının açıklık kazanmasını istiyorlar.
Özetle piyasalar, iktisatçılar IMF'nin ileri sürdüğü şartların ne olduğunu bilmek, bunun da ötesinde "bu şartların ülke menfaatine mi, yoksa iktidar partisi AKP'nin menfaatlerine mi aykırı olduğunu" kendileri görmek istiyor.
Piyasalar bu nedenle hükümetin IMF'nin ileri sürdüğünü söylediği bu şartları açıklamasını bekliyor. IMF'in bunları açıklayamayacağını kaydeden piyasa oyuncuları, bu görevin esrarengiz havayı veren hükümete ait olduğunu, bunun şeffaflığın bir gereği olduğunu kaydediyor. IMF ile ileride anlaşma olduğunda hükümetin "biz bu şartları geri aldırdık" diyebileceğini ama o şartların ne olduğunun bilinemeyeceğini ya da anlaşma olmazsa sonradan, olmayan şartları varmış gibi söyleyebileceğini kaydeden bir bankacı, "Bence piyasalar bu şartları görüp kendileri karar vermeli. Hükümet açıklasın ki gerçekten kabul edilemez şart olup olmadığını bizler de görelim, haklılarsa arkalarında olalım" şeklinde konuştu.
IMF'ye son dönemde, hükümetin verdiği bu esrarengiz hava, kabul edilemez iki şart konusu sıkça sorulur oldu. Ancak IMF yetkileri buna "Anlaşma görüşmemeleri sürerken konuştuğumuz spesifik önlemleri açıklamamız mümkün değil" yanıtı veriyorlar.
Buna karşılık hükümetin verdiği esrarengiz hava ve kabul edilemez iki şart gibi demeçlerden IMF yetkililerinin de rahatsız olduğunu duyuyoruz. Hükümetin bunları açıklamasını IMF'nin de istediği, kendilerinin "kabul edilemez" denilecek önlem istekleri olmadığını söylüyorlarmış.
Anlaşmaya taraf olanların tümünden derlediğim verilere göre IMF'nin anlaşma için genel çerçevesi, daha doğrusu mali politikalara ilişkin yaklaşımı "2009 yılının tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye için de özellikle kamu borcu açısından zor geçeceği, bu nedenle esnek bir mali politika uygulanmasına izin verilmesi gerektiği" yolunda. Ancak, bunun hemen ardından, "2009 yılında izin verilecek bu esnekliğin orta vadede daha kuvvetli bir mali disiplin ve daha dikkatli bir uygulama ile telafi edilmesi gerektiği" görüşündeler.
IMF'nin Türkiye ile yapacağı anlaşmaya bakışı da bu genel çerçeve doğrultusunda şekilleniyor. Özetle IMF, 2010 yılından itibaren, bu yıl ekonomik dengelerde yaşanacak tahribatların onarılması için ek önlemler alınmasını istiyor.
IMF Heyeti ABD'ye geri dönerken "orta vadeli mali yapısal tedbirler" üzerinde hala konuşulduğunu söylemişti. Edindiğim izlenime göre bu kapsamda IMF'nin istedikleri de yeni unsurlar değil. Başta mali kural, yerel yönetim reformu, gelir idaresinin güçlendirilmesi gibi daha önce konuşulmuş, bir kısmı daha önceki stand-by anlaşmalarında yeralan ama yarım kalmış, tamamlanamamış reformlar.
IMF yetkililerinin, sohbet ettikleri yakınlarına, Başbakan'ın vermek istediği gibi "esrarengiz" bir talep olmadığını söylediklerini duyuyoruz. Aynı şekilde Başbakan'ın sözünü ettiği "son anda gelen kabul edilemez iki şart" konusu da bilgileri içinde gözükmüyor. Doğal olarak IMF ileri sürdüğü önlemlerin "kabul edilemez" olmadığı görüşünde.
IMF yetkililerinin daha önce konuşulmadık bir şey olmadığını, aynı önlemlerin IMF'nin anlaşma yaptığı diğer ülkelerden de istendiğini ve anlaşmalarda yeralan unsurlar olduğunu söylediklerini duyuyoruz.
Özetle, IMF "Türkiye ekonomisinin orta vadede mali istikrarı sürdürmesi için ihtiyaç duyduğu önlemleri" anlaşma içine koymak, bu konuda hükümetten taahhüt almak istiyor. Bu önlemleri de mali istikrarın sürdürülmesi için "şart" görüyor.
İşte bu aşamada ister istemez "IMF'nin şartları ülke menfaatine mi aykırı, yoksa AKP'nin siyasi niyetlerine, menfaatlerine mi aykırı" sorusu gündeme geliyor.
Bence bu ülkede IMF'nin ileri sürdüğü şartların "ülke menfaatine" olup olmadığını, teknik olarak, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'ten çok daha iyi değerlendirecek, çok sayıda iktisatçı ve piyasa uzmanı var.
O nedenle bu şartları Başbakan ya da Bakan mutlaka açıklamalı. Teknik olarak ne olduğunu görelim ki, siyasi olarak neyin hedeflendiği anlayabilelim."
[URL="http://finans.mynet.com/newsDetail.asp?typec=AnaSayfaHaberler&id=O1234428996718&date=12Subat2009&type=anasayfa"]http://finans.mynet.com/newsDetail.asp?typec=AnaSayfaHaberler&id=O1234428996718&date=12Subat2009&type=anasayfa[/URL]
bugün bana göre banko düşüş günüdür..32200 altını goruruz ama oradan tepki gelirmi onu kestiremiyorum piyasa zayıf duruyor ama görücez
[quote=SEYYAH;83855][B]VADELİ 60 dk.[/B]
düşüşün ilk etabı tamamlanmış olabilir ya da eli kulağında.5 nolu dalgalar riskli dalgalar.kısa düşebilir.idealde 3 nolu dalga altına sarkması beklenir ama olmazsa olmaz değildir.KISA düşer ortodoks dip şeklinde kalır v.s.hangi hallerde KISA düşmesi beklenir onu sn.sazan daha iyi bilir.foruma gelince olaya bir el atacaktır sanırım.
izlemeye devam ediyorum.LONG ta değilim SHORT ta değilim.uçan,kaçan, göçen bişey yok.piyasa cebinde parası olana her zaman fırsat verir.boşuna dememişler [B][COLOR=blue]CASH IS THE KING![/COLOR][/B]
sadece dikkatimi çekeni paylaşıyorum.külliyen yanlışta olabilir.ltf fazla ciddiye almayın.[/quote]
[B]ben kendim adına ciddiye alıyorum..biraz önce söylediğim tepki boyu budur...ama korkum..5 in daha aşağıda oluşması...32000..in altında..sonrasında 32900..hedef olacaktır....[/B]
+.
bırakmıyorlar endeksi
öle sığ,öyle sıkıcı ve sıkışık seyirdeyizki sistemler ne yapsın? yön yok haciim yok her şey her ihtimal%50.ne zaman hangi yöne patlıyacağınıda ancak bekleyip göreceğiz sanırım.
Dünyanın en kötü 10 şirketide açıklanmış
[URL="http://finans.mynet.com/newsDetail.asp?typec=AnaSayfaHaberler&id=O1234425782124&date=12Subat2009&type=anasayfa"]http://finans.mynet.com/newsDetail.asp?typec=AnaSayfaHaberler&id=O1234425782124&date=12Subat2009&type=anasayfa[/URL]
vob 20..dk. MACD enteresan...tepkiyi 5 dk.. teyiti 20 dk.. i...
Yaaa bu metrodaki sümüklü amcalar uyuyamı kaldı netti?
Hani önce bi feleğimiz şaşacaktı?
Bende sabahın köründe bi halt edecekler sandımda seans takibediyorum...
Dax ı veriyolar alıyolar habire, bizde tık yok...
İşe geç kalmışlardır belkide, kırkayak gibi..
Kırkayak işe gidememiş açmış telefonu işyerine patrona
Yaaa patron ayağımı kırdım işe gelemiyom...
Patronda hadi lan..... dermiş o hesap...
bu yorumu okudunuzmu:
[B] İMKB için "SA" etkisi bugün destek olabilir
[/B]
[IMG]http://mail.google.com/mail/images/cleardot.gif[/IMG]
Wall Street'te dün TARP'tan en fazla pay alan 8 banka yönetici Kongre'nin Bankacılık Komisyonu'nda eleştirileri yanıtlarken, piyasaya kredi vermeye devam ettiklerini açıkladılar. Komisyondaki görüşme bankacılık hisselerini tedirgin etmezken, S&P Bankacılık endeksi günü %6'lık yükselişle tamamladı. Dow endeksi genelinde de bir önceki gün yaşanan sert satışların ardından sakin bir gün gözlendi.
Asya tarafında ise dün tatil olan Nikkei, dün global arenada yaşanan kayıpları bugün fiyatlarken, Asya genelinde sınırlı satışlar gözleniyor. Bugün günün ikinci yarısında gelecek ABD Perakende satış verileri ve Haftalık İşsizlik Sigortası Başvuruları takip edilecek veriler.
[B]Son iki gündür hem lokal hem de global gelişmelerin etkisinde olumsuz yönde ayrışma yaşayan Türk marketi açısından gelen açıklamalar bir miktar toparlanma fırsatı yaratabilir. Özellikle lokal tarafta Sabncı Holding ve Akbank ortaklarının borsaya kote ettikleri hisseler için "yakın zamanda satmayı düşünmüyoruz açıklaması" bu fırsa adına önemli bir beklenti. Dün endeksteki kayba 269 puanlık katkı yapan üç önde gelen Sabancı grup hisselerindeki (SAHOL, AKBNK, AKGRT) olası toparlanmalarla endekste de dün 25.000 bölgesinden başlayan tepki hareketi açılışla beraber devam edebilir.[/B] Takip edeceğimiz dirençler 25.700 ve 26.100 seviyesi olacak. Ancak aynı süreçte lokal etkilerin zayıflamaya başlayacağı ve yeniden global paralelliğin ön plana çıkacağı unutulmamalı, dolayısıyla bu süreç içerisinde Wall Street'te dün başlayan toparlanma yarıda kesilmemesi gerekmekte.