örnek..alıntıdır..........
Google den aratınca çıktı .sizin de okumanızı istedim........
Batan Bankalar, Satılan Bankalar Derken Yok Olmaya Yüz Tutan Bankacılığımız
Bir dönem batan bankalar gündemdeydi. şimdi de satılan bankalar. Yakın gelecekte de yok olan bankacılık sistemimiz konuşulacak gibi…
2000’li yıllara yaklaşırken ve hemen sonrasında batan bankalar, battığı için el konulan, devlet güvencesine alınan bankalar, batan bankaların kapısında kriz geçiren mudiler çok konuşuldu, çok konu oldu.
Sonrasında 2001 krizi patlak verdi. Arkasından Kemal Derviş (davet edildi süsü verilerek) gönderildi Türkiye’ye. O zamanlar birçok kişi Derviş’i kurtarıcı gibi gördü, savundu.
Sonrasında IMF, Türkiye’de ekonomik yönetimi Derviş aracılığıyla ele aldı. Halen de elinde tutuyor. IMF’den kurtuluş yollarını arayan bir yönetim hala ufukta gözükmüyor…
ABD’nin, büyüyen ekonomileri törpüleme aracı olan IMF, Türk halkı nezdinde fazla kabul görmese de, kriz sonrası ekonomik her kararı IMF doğrultusunda veren Türkiye’de batan bankalar bir, bir satışa çıkarıldı.
El konulan bazı bankaları, Danıştay, ‘usulsüz el konuldu’ gerekçesiyle iade etti.
Bütün bunlar Türk Bankacılık sisteminin bocalatıldığı bir dönemdir. Batanlar mı, batırılanlar mı, el konulanlar mı, satılanlar mı? Kimler haklı, kimler haksız, adil yargılama yapıp karar vermek yargının işidir.
Batma, batırılma, el konulma satılma manzaralarından sonra Türk Bankacılığının geldiği noktada görüyoruz ki Türk Bankaları birer, birer yabancılara satılıyor. Ve yabancılar bankalarımızı almak için sıraya giriyor.
Bankacılık sektörünün, üst limit olarak % kaçı yabancılara satılabilir?
Araştırdığım kadarıyla bu konuyla ilgili bir üst limit göremedim. Satılabildiği kadar satılır diye bir esneklik var sanırım bu konuda.
Yabancıya satışlar konusuna bir başka noktadan, emlak piyasasından bakınca, satılabilir mülklerin %05’inin (binde beşi) yabancıya satılmasına müsaade ediliyor ibaresi mevcut.
Ancak, binde beş dense de, Türkiye’de yabancıya ne kadar mülk satıldığını bir denetleyen var mı acaba..? Çok değerli kıyı bölgelerimizde, Ege Bölgesinin turistik mekanlarında gelip dükkan açmış olan yabancı emlak şirketleri topraklarımızı kendi vatandaşlarına öyle bir satıyorlar ki, çoğumuz farkında bile değiliz.
Bu şirketlerde çalışan kendi vatandaşlarımız da “Çok sevdiğim Atatürk beni affetsin, onun kurtardığı toprakların, onun kurtardığı ülkelere metre, metre satılmasında ben de rol almış durumdayım” diye af diliyor olmalılar…
Muğla-Milas yakınlarındaki turistik Güllük beldesinde, belde sakini bir vatandaşla, sahil bölgelerimizdeki yabancıya satılan mülkleri konuşurken, hiç unutmuyorum şöyle demişti:
-Beni asıl endişelendiren satılan topraklar değil, satılan bankalarımızdır. Bizi bekleyen kötü senaryolar, ekonomimiz yabancıların eline geçtiği zamandır.
Güllük sakini bu beyefendiye o zaman çok hak vermiştim.
Bir dönem batıklarla, el koymalarla bocalatılan banklarımızın bugün bu kadar satışa sunulması doğru mu acaba? Satılması kararlaştırılan payın, tüm sektörün %30’u bile olsa bu oran az bir oran değildir. Diğer ülkelerde bankacılık sektörü ne oranda yabancıların elindedir?
Gazeteci yazar Yiğit Bulut bu oranları şu şekilde vermektedir:
[-Gelişmiş AB ülkelerinde oranlar oldukça düşük. Örneklemek gerekirse; AB ülkelerinden Almanya'da yabancı sermaye payı yüzde 5, ıtalya'da yüzde 8, ıspanya'da yüzde 10, Hollanda'da yüzde 11, Danimarka'da yüzde 17, Avusturya ve Fransa'da yüzde 19, Yunanistan'da yüzde 20'nin dahi altında.
— Yabancı payının yüksek olduğu ülkeler AB'nin ve IMF'nin kontrol ettiği daha doğrusu sömürdüğü ülkeler. Bunları da örnekleyelim; Estonya'da yüzde 100, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 95, Slovakya'da yüzde 93, Meksika'da yüzde 82, Macaristan ve Polonya'da yüzde 65, Arjantin'de yüzde 48, Peru'da yüzde 47, şili'de yüzde 42.
Yiğit Bulut–05.09.2006-Radikal]
Bir zamanlar Avrupa ve ABD’de şubeler açan, güçlü bir yapıya sahip olan Türk Bankacılık sistemi, sistemli bir şekilde bocalattırıldı, batırıldı, el konuldu, birçok badire atlatıldı. Ve zayıflatıldı. şimdilerde ise özel bankalar ve özelleştirilen devlet bankaları yabancılara pey der pey satılıyor. Bu bir felaket tellallığı değil ama gidişat hiç iyi değil.
Nelere sahip çıkacağımıza toplum olarak hala karar verebilmiş değiliz. Ama en azından devletin satılan bankalara bir dur demesi gerektiği inancındayım.
08.11.2006
[email]dsucuka@hotmail.com[/email]
Son iki yıldaki satışlar (18 Ekim 2006)
Son iki yılda gerçekleştirilen satışlar ve ortaklıklar şöyle:
* BNP Paribas, TEB Mali Yatırımlar'ın yüzde 50 hissesini 216.8 milyon dolara satın aldı.
* Yapı ve Kredi Bankası'nın TMSF'ye ait yüzde 57.4 hissesi, Koçbank'a 1 milyar 182 milyon euroya satıldı
* Dışbank'ın yüzde 89.34'ünü temsil eden hisseleri, 880 milyon 25 bin euroya Fortis'e satıldı.
* GE Consumer Finance, 1 milyar 555 milyon dolara Garanti'nin hisse senetlerinin yüzde 25.5'ini satın aldı.
* ısrail'in en büyük bankası Bank Hapoalim, C Bank'ın yüzde 58'ini 113 milyon dolara aldı.
* Finansbank'ın çoğunluk hissesi 2 milyar 291 milyon euroya Yunan Ulusal Bankası'na (NBG) satıldı.
* Tekfenbank, hisselerinin yüzde 70'ini Yunanistan'ın önde gelen bankalarından EFG Eurobank'a sattı
* Denizbank'ın yüzde 75 hissesi, 2.44 milyar dolara Dexia'ya satıldı.
* şekerbank'ın yüzde 33.98 hissesi, Kazak Bank Turan Alem Group'a 424 milyon 733 bin YTL karşılığında satıldı.
* MNG Bank'ın yüzde 91 hissesi, Lübranlı Hariri Ailesi'ne ait BankMed ve ailenin yüzde 15 oranında ortak olduğu Arab Bank'a satıldı
* Akbank'ın yüzde 20 hissesi, 3.1 milyar dolar karşılığında Citigroup'a satıldı
Uluslararası sermayeye yapılan bu satışların toplamı iki yılda 14 milyar dolara dayandı. Ayrıca satış görüşmeleri devam eden Alternatifbank ve Oyakbank'ta da satışın gerçekleşmesi durumunda bu rakamın 15 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.
Yabancı payı yükseliyor
Türkiye'deki bankaların yabancı finans gruplarına satılmasının ardından sektördeki yabancı payı da yüzde 20'nin üzerine çıktı. Halkbank ve Vakıflar Bankası ile birlikte gündemdeki diğer bankaların da yabancılara satılması halinde bu rakam yüzde 30'a yükselecek.
CNN TURK
Bankacılık
webmaster
örnek..alıntıdır..........
Google den aratınca çıktı .sizin de okumanızı istedim........
Batan Bankalar, Satılan Bankalar Derken Yok Olmaya Yüz Tutan Bankacılığımız
Bir dönem batan bankalar gündemdeydi. şimdi de satılan bankalar. Yakın gelecekte de yok olan bankacılık sistemimiz konuşulacak gibi…
2000’li yıllara yaklaşırken ve hemen sonrasında batan bankalar, battığı için el konulan, devlet güvencesine alınan bankalar, batan bankaların kapısında kriz geçiren mudiler çok konuşuldu, çok konu oldu.
Sonrasında 2001 krizi patlak verdi. Arkasından Kemal Derviş (davet edildi süsü verilerek) gönderildi Türkiye’ye. O zamanlar birçok kişi Derviş’i kurtarıcı gibi gördü, savundu.
Sonrasında IMF, Türkiye’de ekonomik yönetimi Derviş aracılığıyla ele aldı. Halen de elinde tutuyor. IMF’den kurtuluş yollarını arayan bir yönetim hala ufukta gözükmüyor…
ABD’nin, büyüyen ekonomileri törpüleme aracı olan IMF, Türk halkı nezdinde fazla kabul görmese de, kriz sonrası ekonomik her kararı IMF doğrultusunda veren Türkiye’de batan bankalar bir, bir satışa çıkarıldı.
El konulan bazı bankaları, Danıştay, ‘usulsüz el konuldu’ gerekçesiyle iade etti.
Bütün bunlar Türk Bankacılık sisteminin bocalatıldığı bir dönemdir. Batanlar mı, batırılanlar mı, el konulanlar mı, satılanlar mı? Kimler haklı, kimler haksız, adil yargılama yapıp karar vermek yargının işidir.
Batma, batırılma, el konulma satılma manzaralarından sonra Türk Bankacılığının geldiği noktada görüyoruz ki Türk Bankaları birer, birer yabancılara satılıyor. Ve yabancılar bankalarımızı almak için sıraya giriyor.
Bankacılık sektörünün, üst limit olarak % kaçı yabancılara satılabilir?
Araştırdığım kadarıyla bu konuyla ilgili bir üst limit göremedim. Satılabildiği kadar satılır diye bir esneklik var sanırım bu konuda.
Yabancıya satışlar konusuna bir başka noktadan, emlak piyasasından bakınca, satılabilir mülklerin %05’inin (binde beşi) yabancıya satılmasına müsaade ediliyor ibaresi mevcut.
Ancak, binde beş dense de, Türkiye’de yabancıya ne kadar mülk satıldığını bir denetleyen var mı acaba..? Çok değerli kıyı bölgelerimizde, Ege Bölgesinin turistik mekanlarında gelip dükkan açmış olan yabancı emlak şirketleri topraklarımızı kendi vatandaşlarına öyle bir satıyorlar ki, çoğumuz farkında bile değiliz.
Bu şirketlerde çalışan kendi vatandaşlarımız da “Çok sevdiğim Atatürk beni affetsin, onun kurtardığı toprakların, onun kurtardığı ülkelere metre, metre satılmasında ben de rol almış durumdayım” diye af diliyor olmalılar…
Muğla-Milas yakınlarındaki turistik Güllük beldesinde, belde sakini bir vatandaşla, sahil bölgelerimizdeki yabancıya satılan mülkleri konuşurken, hiç unutmuyorum şöyle demişti:
-Beni asıl endişelendiren satılan topraklar değil, satılan bankalarımızdır. Bizi bekleyen kötü senaryolar, ekonomimiz yabancıların eline geçtiği zamandır.
Güllük sakini bu beyefendiye o zaman çok hak vermiştim.
Bir dönem batıklarla, el koymalarla bocalatılan banklarımızın bugün bu kadar satışa sunulması doğru mu acaba? Satılması kararlaştırılan payın, tüm sektörün %30’u bile olsa bu oran az bir oran değildir. Diğer ülkelerde bankacılık sektörü ne oranda yabancıların elindedir?
Gazeteci yazar Yiğit Bulut bu oranları şu şekilde vermektedir:
[-Gelişmiş AB ülkelerinde oranlar oldukça düşük. Örneklemek gerekirse; AB ülkelerinden Almanya'da yabancı sermaye payı yüzde 5, ıtalya'da yüzde 8, ıspanya'da yüzde 10, Hollanda'da yüzde 11, Danimarka'da yüzde 17, Avusturya ve Fransa'da yüzde 19, Yunanistan'da yüzde 20'nin dahi altında.
— Yabancı payının yüksek olduğu ülkeler AB'nin ve IMF'nin kontrol ettiği daha doğrusu sömürdüğü ülkeler. Bunları da örnekleyelim; Estonya'da yüzde 100, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 95, Slovakya'da yüzde 93, Meksika'da yüzde 82, Macaristan ve Polonya'da yüzde 65, Arjantin'de yüzde 48, Peru'da yüzde 47, şili'de yüzde 42.
Yiğit Bulut–05.09.2006-Radikal]
Bir zamanlar Avrupa ve ABD’de şubeler açan, güçlü bir yapıya sahip olan Türk Bankacılık sistemi, sistemli bir şekilde bocalattırıldı, batırıldı, el konuldu, birçok badire atlatıldı. Ve zayıflatıldı. şimdilerde ise özel bankalar ve özelleştirilen devlet bankaları yabancılara pey der pey satılıyor. Bu bir felaket tellallığı değil ama gidişat hiç iyi değil.
Nelere sahip çıkacağımıza toplum olarak hala karar verebilmiş değiliz. Ama en azından devletin satılan bankalara bir dur demesi gerektiği inancındayım.
08.11.2006
[email]dsucuka@hotmail.com[/email]
Son iki yıldaki satışlar (18 Ekim 2006)
Son iki yılda gerçekleştirilen satışlar ve ortaklıklar şöyle:
* BNP Paribas, TEB Mali Yatırımlar'ın yüzde 50 hissesini 216.8 milyon dolara satın aldı.
* Yapı ve Kredi Bankası'nın TMSF'ye ait yüzde 57.4 hissesi, Koçbank'a 1 milyar 182 milyon euroya satıldı
* Dışbank'ın yüzde 89.34'ünü temsil eden hisseleri, 880 milyon 25 bin euroya Fortis'e satıldı.
* GE Consumer Finance, 1 milyar 555 milyon dolara Garanti'nin hisse senetlerinin yüzde 25.5'ini satın aldı.
* ısrail'in en büyük bankası Bank Hapoalim, C Bank'ın yüzde 58'ini 113 milyon dolara aldı.
* Finansbank'ın çoğunluk hissesi 2 milyar 291 milyon euroya Yunan Ulusal Bankası'na (NBG) satıldı.
* Tekfenbank, hisselerinin yüzde 70'ini Yunanistan'ın önde gelen bankalarından EFG Eurobank'a sattı
* Denizbank'ın yüzde 75 hissesi, 2.44 milyar dolara Dexia'ya satıldı.
* şekerbank'ın yüzde 33.98 hissesi, Kazak Bank Turan Alem Group'a 424 milyon 733 bin YTL karşılığında satıldı.
* MNG Bank'ın yüzde 91 hissesi, Lübranlı Hariri Ailesi'ne ait BankMed ve ailenin yüzde 15 oranında ortak olduğu Arab Bank'a satıldı
* Akbank'ın yüzde 20 hissesi, 3.1 milyar dolar karşılığında Citigroup'a satıldı
Uluslararası sermayeye yapılan bu satışların toplamı iki yılda 14 milyar dolara dayandı. Ayrıca satış görüşmeleri devam eden Alternatifbank ve Oyakbank'ta da satışın gerçekleşmesi durumunda bu rakamın 15 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.
Yabancı payı yükseliyor
Türkiye'deki bankaların yabancı finans gruplarına satılmasının ardından sektördeki yabancı payı da yüzde 20'nin üzerine çıktı. Halkbank ve Vakıflar Bankası ile birlikte gündemdeki diğer bankaların da yabancılara satılması halinde bu rakam yüzde 30'a yükselecek.
CNN TURK
Bankacılık
webmaster